İYİ YÖNETİŞİM
Yönetişim yönetim kavramının aksine , alınan son
kararın ne olduğundan ziyade, karar verme sürecinin nasıl yürütüldüğü ve bu
kararların nasıl uygulandığı ile ilgilenir.
Yani “Doğru karar nedir?” sorusuna değil, “Bu
kararların alınması ve uygulanması için mümkün olan en iyi süreç nasıl olur?”
sorusuna cevap arar.
Doğru tasarlanmış bir yönetişim mekanizması
zaten doğru kararları da beraberinde getirecektir.
Hükümet, yönetişimdeki aktörlerden sadece
biridir.
Yönetişime katılan diğer aktörler,
tartışılan karar alma düzeyine göre değişir.
Örneğin kırsal alanda uygulanacak bir proje ile
ilgili karar alma sürecindeki diğer aktörler köylüler, çiftçiler,
kooperatifler, STK’lar, araştırma enstitüleri, dini liderler, finans
kurumları, siyasi partiler, askeri kurumlar vb. olabilir.
Birleşmiş Milletler Asya-Pasifik Ekonomik ve Sosyal
Komisyonu’na göre iyi yönetişimin, sekiz önemli özelliği vardır:
i) Katılım:
Toplumun tüm kesimleri tarafından katılım iyi
yönetişimin temel taşlarından biridir.
Özellikle toplumdaki en savunmasız kişilerin
kaygılarının dikkate alınması önemlidir.
Katılım konusunda bilgi aktarılması ve organize
edilmesi gerekir.
Bu bir yandan örgütlenme ve ifade
özgürlüğü, öte yandan örgütlü bir sivil toplum anlamına gelir.
ii) Hukukun üstünlüğü:
İyi yönetişim, tarafsız bir şekilde uygulanan,
adil yasal çerçeveleri; insan haklarının, özellikle de azınlık haklarının
tam olarak korunmasını; yasaların tarafsız bir şekilde uygulanmasını; bağımsız
bir yargının ve tarafsız bir polis gücünün kullanılmasını gerektirir.
iii) Etkinlik ve verimlilik:
İyi yönetişim, süreçlerin ve kurumların,
kaynaklardan en iyi şekilde faydalanırken, toplumun ihtiyaçlarını en iyi
karşılayan sonuçlar üretmesini öngörür ve aynı zamanda doğal kaynakların
sürdürülebilir kullanımı ve çevrenin korunmasını gerektirir.
iv) Eşitlik ve kapsayıcılık:
İyi yönetişim ile toplumsal refah arasında
sıkı bir ilişki vardır.
İyi yönetişimin zeminini oluşturan toplumsal
refah kimsenin kendisini toplumun ana akımından dışlanmış hissetmemesine
bağlıdır.
Bu ise toplumdaki tüm grupların, özellikle de en
savunmasız kişilerin, refahlarını iyileştirmek veya korumak için eşit
haklara ve fırsatlara sahip olmalarıyla mümkündür.
v) Hızlı çözüm:
İyi
yönetişim, kurumların ve süreçlerin, tüm paydaşlara makul bir zaman
çerçevesinde hizmet etmeye çalışmasını gerektirir.
vi) Şeffaflık:
İyi yönetişimde bilgi serbestçe bulunabilmeli ve
kararlardan ve uygulamalardan etkilenecek olanların doğrudan
erişilebileceği bir şekilde sunulmalıdır.
Aynı zamanda yeterli bilgi, kolay anlaşılır
şekilde ve uygun ortamlarda sağlanmalıdır.
İnsanlar karar verme sürecini takip edebilmeli ve
anlayabilmelidir.
vii) Hesap verebilirlik:
Bu özellik iyi yönetişimin temel şartıdır.
Sadece kamu kurumları değil, aynı zamanda özel
sektör ve sivil toplum örgütleri de, kamuya ve kurumsal paydaşlarına karşı
sorumludurlar.
Hesap verebilirlik ise şeffaflık ve hukukun
üstünlüğü olmadan uygulanamaz.
viii) Konsensüs:
İyi yönetişim, toplumdaki farklı menfaatlerin
arabuluculuğunu gerektirir ve toplulukta geniş bir görüş birliğine varmayı
amaçlar.
Bu özellikler sayesinde iyi yönetişim,
yolsuzluğun en aza inmesini, azınlıkların görüşlerinin dikkate alınmasını ve
toplumdaki en savunmasız kişilerin seslerinin karar verme süreçlerinde
duyulmasını sağlar.
Böylece toplumun mevcut ve gelecekteki
ihtiyaçlarına da cevap verebilir.
İyi
Yönetişim Şeması
Konsensusa yönelik Hesap verebilirlik
İyi yönetişim
Hukukun üstünlüğü
Etkinlik ve verimlilik
Şeffaflık
Hızlı çözüm
Eşitlik ve kapsayıcılık
Katılımcılık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder