2 Kasım 2022 Çarşamba

İYİ YÖNETİŞİM

 

Yönetişim yönetim kavramının aksine , alınan son kararın ne olduğundan ziyade, karar verme sürecinin nasıl yürütüldüğü ve bu kararların nasıl uygulandığı ile ilgilenir.

 Yani “Doğru karar nedir?” sorusuna değil, “Bu kararların alınması ve uygulanması için mümkün olan en iyi süreç nasıl olur?” sorusuna cevap arar.

 Doğru tasarlanmış bir yönetişim mekanizması zaten doğru kararları da beraberinde getirecektir.

 Hükümet, yönetişimdeki aktörlerden sadece biridir.

  Yönetişime katılan diğer aktörler, tartışılan karar alma düzeyine göre değişir.

 Örneğin kırsal alanda uygulanacak bir proje ile ilgili karar alma sürecindeki diğer aktörler köylüler, çiftçiler, kooperatifler, STK’lar, araştırma enstitüleri, dini liderler, finans kurumları, siyasi partiler, askeri kurumlar vb. olabilir.

Birleşmiş Milletler Asya-Pasifik Ekonomik ve Sosyal Komisyonu’na göre iyi yönetişimin, sekiz önemli özelliği vardır:

 i) Katılım:

Toplumun tüm kesimleri tarafından katılım iyi yönetişimin temel taşlarından biridir.

Özellikle toplumdaki en savunmasız kişilerin kaygılarının dikkate alınması önemlidir.

 Katılım konusunda bilgi aktarılması ve organize edilmesi gerekir.

 Bu bir yandan örgütlenme ve ifade özgürlüğü, öte yandan örgütlü bir sivil toplum anlamına gelir.

 

ii) Hukukun üstünlüğü:

 İyi yönetişim, tarafsız bir şekilde uygulanan, adil yasal çerçeveleri; insan haklarının, özellikle de azınlık haklarının tam olarak korunmasını; yasaların tarafsız bir şekilde uygulanmasını; bağımsız bir yargının ve tarafsız bir polis gücünün kullanılmasını gerektirir.

iii) Etkinlik ve verimlilik:

  İyi yönetişim, süreçlerin ve kurumların, kaynaklardan en iyi şekilde faydalanırken, toplumun ihtiyaçlarını en iyi karşılayan sonuçlar üretmesini öngörür ve aynı zamanda doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı ve çevrenin korunmasını gerektirir.

 iv) Eşitlik ve kapsayıcılık:

  İyi yönetişim ile toplumsal refah arasında sıkı bir ilişki vardır.

 İyi yönetişimin zeminini oluşturan toplumsal refah kimsenin kendisini toplumun ana akımından dışlanmış hissetmemesine bağlıdır.

 Bu ise toplumdaki tüm grupların, özellikle de en savunmasız kişilerin, refahlarını iyileştirmek veya korumak için eşit haklara ve fırsatlara sahip olmalarıyla mümkündür.

 v) Hızlı çözüm:

İyi yönetişim, kurumların ve süreçlerin, tüm paydaşlara makul bir zaman çerçevesinde hizmet etmeye çalışmasını gerektirir.

 vi) Şeffaflık:

 İyi yönetişimde bilgi serbestçe bulunabilmeli ve kararlardan ve uygulamalardan etkilenecek olanların doğrudan erişilebileceği bir şekilde sunulmalıdır.

Aynı zamanda yeterli bilgi, kolay anlaşılır şekilde ve uygun ortamlarda sağlanmalıdır.

 

İnsanlar karar verme sürecini takip edebilmeli ve anlayabilmelidir.

 vii) Hesap verebilirlik:

 Bu özellik iyi yönetişimin temel şartıdır.

 Sadece kamu kurumları değil, aynı zamanda özel sektör ve sivil toplum örgütleri de, kamuya ve kurumsal paydaşlarına karşı sorumludurlar.

 Hesap verebilirlik ise şeffaflık ve hukukun üstünlüğü olmadan uygulanamaz.

 viii) Konsensüs:

 İyi yönetişim, toplumdaki farklı menfaatlerin arabuluculuğunu gerektirir ve toplulukta geniş bir görüş birliğine varmayı amaçlar.

 Bu özellikler sayesinde iyi yönetişim, yolsuzluğun en aza inmesini, azınlıkların görüşlerinin dikkate alınmasını ve toplumdaki en savunmasız kişilerin seslerinin karar verme süreçlerinde duyulmasını sağlar.

 Böylece toplumun mevcut ve gelecekteki ihtiyaçlarına da cevap verebilir.

 İyi Yönetişim Şeması

 Konsensusa yönelik Hesap verebilirlik

 İyi yönetişim

 Hukukun üstünlüğü

 Etkinlik ve verimlilik

 Şeffaflık

 Hızlı çözüm

 Eşitlik ve kapsayıcılık

 Katılımcılık


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  ŞEFFAFLIK VE HESAP VEREBİLİRLİK   Şeffaflık ve hesap verebilirlik birbirine ihtiyaç duyan ve birbirini güçlendiren, dolayısıyla berabe...